'' Bitti ! ''
derken koruduğun soğukkanlılığına hayretle bakan gözbebeklerimdeki ıslaklığı sana farkettirmemeye çalışmak ,
ağzından çıkan ayrılık cümlelerini nasıl bu kadar rahat
bu kadar ustaca kurduğunu anlayamamak ,
buz gibi karşımda duran mimiksiz bedenine inanmayıp
' Kal ' dememek için gururumla verdiğim savaş
ve her zamanki gibi yenilişim ,
yüksek sesle ' Sensiz yapamam ' deyişim
ve senin umursamadan çekip gidişin /
nasıl bir anlamsızlıktı ,
' Artık yokum ' dediğin gün yaşadıklarım ...
Ya sonra ;
Sonrası uzun ve soluksuz bir işkenceydi.
Sevimsiz şarkıların beynime empoze ettiği
hatıralara başkaldırıp
unutmak isterken seni
yavaş yavaş kendimi unutmak ,
içmek sonra bayılıncaya kadar köşebaşlarında /
haykırmak ,
kelimeler birbirine yapışıncaya dek seni haykırmak .
Hatırlamak en son halini ,
ağzından çıkan sevgi sözcüklerini duyumsamayı özlemek ,
Sen hayatımdayken güzelliğe dönüşen onca çirkinliğin ,
sen gittikten sonra çirkefe dönüşünü
üzerime zift gibi yapışışını seyretmek .
Kalemin yazabildiği her yere adını yazmak ,
silmek sonra bir buhran anında .
Sana ait ne varsa fırlatmak ,
acımı fırlatıyormuşcasına duvara
ve uyumaya çalışmak ,
seni unutabilmek adına.
Uyanmak sonra kabuslarla ,
çöplüğü karıştırıp resmini bulmak
öpe öpe , baka baka sabahlamak.
Nasıl bir işkenceydi , ayrılık gecesi yaşadıklarım ...
Daha da sonra ;
Telefonun mesaj kısmına girip ,
saatlerce yolladığın mesajları okumak ağlamak .
İlk defa böyle içten ,
böyle cesur ,
böylesi yana yakıla .
Başka birine ait olma ihtimalini düşünerek
bir çok geceyi uykusuz geçirmek ,
yakıştıramamak kendimden başkasını yanına ,
ayrılığın yarattığı travmadandı ,
üstüne alınma sen .
Seni herşeyim yapmış olmamdan olsa gerek ,
gittiğinde hiçbir şeyim kalmadı .
Bir gazete küpürüne iliştirilmiş
intihar haberi kadar acımasız aşk
ve sandığından acı değil kurşun
sandığından derin değil açtığı delik
yüreğime açılan delik kadar ...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder