BİZ KİMİM.
Bir basamak
daha çıkabilirsem yanındayım Yarabbim…Bugün bir ejderha gördüm.
Kocaman..Kanatları küçüktü suratında kızgın bir ifade vardı.Şarap içer misin
diye sordum ses vermedi……Çam ağaçları gecenin karanlığında nasıl olur
bilirsiniz.Bulutları da bilirsiniz.Belli bir süre odaklanmanın sonucu olarak
beynimde istemsiz şekillenmeler beliriyor, bir de bakıyorum ki zihninmde
canlandırdığım garip nesnelerin şekil değiştirmesini izleyen iki çift göz
olarak kalıyorum oracıkta.Bazen ağlayamadığım için gözlerimi kısarım. Alışık
değilim buğusuz görüntülere. Bazen de ağlarken ellerim doluymuş gibi yapıp
düşmek üzere olan damlacıklara dil uzatırım. Garip bir deliyim heralde.Ama
zararsızım…Eskiden böyle değildim diyecek halim de yok. Hep böyleydim.Siz de hep
böylesiniz. İçinizden diyorsunuz sadece o kadar.Bu bir şiir ya da kıçımdan
uydurduğum iki çift güzel söz değil. Sakın yanlış anlamayın. Bugün sadece
konuşmak istedim. Ve konuştuklarımı da yazıyorum varsayın. Ya da siktir edinküfür
ettim.. ayıp bana…Eskiden böyle değildim. Demiştim ya. Harbiden de değildim.Hayat
siz salakken nasıldır bilirsiniz. Toz pembe …Size salak dedim pardon. Daha önce
demeliydim.Düşündüğünüz o film şeridi şeklindeki geçmişiniz aklınıza
geldiğinde, güvendiğiniz insanlar, kandırılmışlıklarınız, sizi terkeden anne
babalarınız, lan bu öküzü de mi hoca yapmışlar dediğiniz hocalarınız, falan ve
minimum filanlarınız aklınıza geldiğinde bana kızmaktan vazgeçip,Dudağınızla
yaptığınız saçma bir onay hareketiyle okumaya devam edeceksiniz nasıl olsa.O
yüzden duygularınızı , düşüncelerinizi, ayıp ve yasaklarınızı bir kenara bırakıp,
sadece okuyun ve geçin.Sarılmak nasıldır bilirsiniz. Ama söz konusu bir
ketılsa.. ketıl size yabancı gibi görünsede su kaynatmak için kullandıınız o
teknolojik aleten bahsettiğimi yazınca haaaa diyeceksiniz… çok kabasınız.Biri
sustursun şu cem adrian ve murat yılmazyıldırım denilen melankolik çığlıkları.Biraz
havlama sesi duyalım. Halil sezai senin de ananı avradını… küfür yok. Ellerinden
öpmeye geleyim mi bir gün?Derin nefes alınca sanki bi bok oluyormuş gibi
kendimi sakinleştirmeye çalışıyorum bazen.Sakin ol diyorum yok bir
şey.Gitmedi..Gittii… bilmiyorsunuz işte. Gittiiiiiiii.Herşeyini bırakıp gitti.
Gülüşü avuçlarımda duruyor. Ellerimi kimse tutamaz artık. Dokundurmam.Geleceğim
dedi. Bekliyoruz bakalım. Gözlüklerinin ona çok yakıştığını bile söyleyemeden
gitti.Özledim.. hadi yine domates ekmek yiyelim..Normal şartlar altında bu
şişeyi bir dikişte bitirebilme yeteneğine sahip olmamla beraber, aslında bir
dikiş nakış kursunda ne öğretilir ondan da bi haber.. rastgele dünyaya inmiş
iner inmez de anasını avradını s.kmiş bi adam olabilme ihtimalimi kim
düşünebilirdi ki zaten..Zaatı muhterem tenlerden alıkoyulmuş bir düşünce yapısıyım
ben.Yokum.. kokun gibi..Az önce sırf tuvalette biri var diye çaktırmadan
lavaboya işedim. Altıma işememden daha komik ya da çişini tutamayan bir adam
olmamdan daha trajik bir durummuydu bu.. bence değil.Olsa olsa suratınızdaki o
ifade kadar anlamsız bir durumdu sadece.. etik değildi. Ama heyacanlıydı… nasıl
ki ossurmak ayıp diye bilinse de aslında ne kadar da rahatlatıcı bir durumdur…
cümlesinde ki gerçeklik gibi. Gerçekti. Ve muhteşemdi.Duvarlarıma astığım
posterlerdeki insanlara şaşırıyorum bazen.. ulan nasıl da hepsi bir anda bana
bakabiliyor. Kendimi bi bok sanacağım az kaldı. Joker,Matilda ve Nuri Alço
arasındaki ortak noktayı bulmaya çalışıyorum . Aklıma bir şey gelmiyor.. sen
hariç.Elektirikli battaniyesi olupta fişi pirize takmayan ilk insan mıyım aceba
diye düşünmek aklımın ucundan bile geçmezdi eskiden. Belki de elektirikli
batteniyem olmadığı içindir. Senin de şu an burada olmayıp fişimi pirizine
takmadığın gibi.. yanlış anlaşılma olmasın.Mahallenin elektirikçisi Abidin
abiye söyledim…Size bir gerçeği hatırlatmamı isterseniz eğer,Ki ; şu an merak
ettiğiniz için açıklamasam ayıp olurdu.. hepiniz Al Yazmalım filmine hayranken,
ya da Deniz Gezmiş’e… ya da o an popüler olan ne varsa ona karşı bir sempatizan
tavır içerisinde bulunduğunuz halde, sadece göstermelik bir anne nasihatının
elletme derecesinde uygulamaya geçirebililme yeteneğine sahipsiniz…Cümleyi
tekrar okumanıza gerek yok. Size hissettirdiği o göstermelik yaşantınızın ve
her ne kadar devrik olsa da anlamsız olmayan bir cümle kurduğumun garantisini
veriyoru1m..Vermediğim bir canım var zaten..Onu da Azrail efendinin
tembelliğine veriyorum…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder